Rosatom, Gıda ve Tek Kullanımlık Tıbbi Ürünleri Işınlama Hizmeti Veren Axenter Şirketler Grubunu Satın Aldı

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, Rusya'nın iyonlaştırıcı radyasyon pazarındaki kilit oyunculardan biri olan Axenter şirketler grubunu bünyesine kattı. Rosatom’un sağlık teknolojisi biriminin bir parçası olan Rusatom Healthcare, gıda ve tek kullanımlık tıbbi ürünleri ışınlama işlemi konusunda uzmanlaşmış Axenter şirketler grubunun hisselerinin %100’ünü satın aldı. Şirketler grubunun biri St. Petersburg, ikisi Moskova bölgesinde olmak üzere üç büyük merkezi bulunuyor. Rusya’da çok amaçlı ışınlama projeleri üzerinde çalışan Rosatom’un sterilizasyon merkezi Sterion da 2016’dan bu yana faaliyet gösteriyor. Kazan ve Obninsk’teki benzer merkezler de tamamlanma aşamasında bulunuyor. Axenter’in satın alınması, Rosatom’un ürünler ve tıbbi cihazlar için sterilizasyon pazarındaki konumunu önemli ölçüde güçlendirecek. Rusatom Healthcare CEO’su Igor Obrubov konuya ilişkin olarak şunları belirtti: “İyonlaştırıcı radyasyonla ‘soğuk’ sterilizasyona yönelik talep dünya çapında son birkaç yıldır artıyor. Söz konusu teknik, şimdiye kadarki en gelişmiş, en uygun maliyetli ve en güvenli tekniklerden biri.” Ürünleri iyonlaştırıcı radyasyonla işleme teknolojisi insan vücudu ve doğaya zarar vermiyor. Dünyada tarımsal ürünlerin radyasyonla işlenmesine yönelik yaklaşık 200 tesis faaliyet gösteriyor. Söz konusu yöntem, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Ajansı (FAO) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından onaylandı. Rusatom Healthcare uzmanları, geleneksel yöntemlerle karşılaştırıldığında, iyonlaştırıcı radyasyon işleminin daha az enerji gerektirdiğini ve gıda koruyucularının ve diğer kimyasal preparatların kullanımını önemli ölçüde azalttığını belirtiyorlar. İşlem gören ürünler kimyasal bileşiklerden tamamen arındırılıyor ve organik bileşikler termal tahribata maruz kalmıyor. Uzmanlar ayrıca gıda endüstrisinde radyasyon teknolojilerinin kullanılmasının tahıl, meyve ve sebzelerin taşınması ve depolanması sırasındaki kayıpların azaltılmasına ve et, balık, meyve ve sebze ürünlerinin raf ömrünün artırılmasına olanak sağladığını vurguluyorlar.