AKKUYU İLE ZENGİNLEŞEN SİLİFKE, CAZİBE MERKEZİ OLDU
Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sağladığı ticari ve sosyal hareketlilik sayesinde Mersin bölgesini adeta bir cazibe merkezi haline getirdi. Dünyanın en büyük inşaat projelerinden biri olarak tanımlanan santral, yüzde 80’i Türk olmak üzere 25 bin kişiye istihdam yaratarak bölgenin en büyük işvereni konumunda.
İnşaatın dört ünitesinde eş zamanlı olarak sürdüğü projede, istihdamın yüksek olması ve iş yapan firmalarının sayısının 400’ü aşması bölgede ciddi bir ekonomik hareketlilik yaratırken, sahada çalışanların ikamet ettiği Silifke ve Taşucu bölgelerindeki büyük değişim de dikkat çekici. Projeyle bölgede artan nüfusa bağlı olarak zincir marketler, büyük mağazalar, kafe ve restoranlar gibi pek çok yeni iş yerinin açılması turizme de katkıda bulunuyor. Bölgede oteller yaz ya da kış farkı olmaksızın tam doluluk oranıyla hizmet veriyor.
Akkuyu NGS inşaatının başladığı dönemden bu yana Silifke Ticaret Odası’na kayıtlı yaklaşık 500 yeni işletme faaliyete geçti. Santralin bölgeye sağladığı zenginliğe yakından tanıklık ettiklerini kaydeden Silifke Ticaret Odası Başkanı Nurettin Kaynar, “Silifke büyüyor, gelişiyor. Turizmden emlak sektörüne, tarımdan hayvancılığa, ulaşım sektöründen hizmet sektörüne bu yaşanan canlılığı görebilirsiniz. Proje daha inşaat aşamasında bile bölgeye ekonomik olarak büyük bir ivme kazandırdı. Ticaret ve turizm potansiyelimiz yükseldi. Yeni iş alanları, alışveriş merkezleri, restoranlar, oteller açılırken, bölge yatırım açısından da çok daha cazip hale geldi. Santral inşaatı bölgedeki istihdama katkıda bulundu, iş fırsatı çok arttı hatta iş gücü ihtiyacı var. Emlak sektöründe de hem satış hem de kiralama açısından bakıldığında yerli ve yabancı yatırımcı için son yıllarda adeta bir çekim merkezi oluşturdu” dedi.
Ticari açıdan hiç sıkıntı yaşamadık
Akkuyu NGS’de çalışanların önemli bölümünün Gülnar, Aydıncık ve Silifke’den geldiğini belirten Kaynar, “Nükleer güç santrali ile bölgemize büyük bir iş gücü akımı oldu. Santralde görev alan 25 bine yakın istihdam bize büyük bir ekonomik katma değer sağladı. Firmalarımızın, bölge işletmecilerimizin olumlu gelişimini takip ediyoruz. Hizmet sektörü çok gelişti ve yan tedarik firmaları oluşmaya başladı. Silifke'de pandemiden bu yana ticari anlamda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Sürekli üretmeye, sürekli çalışmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Proje sayesinde bölgesel olarak pek çok ilki yaşadıklarını kaydeden Kaynar, şöyle devam etti: “Türkiye'de bir ilk olan nükleer güç santraline ev sahipliği yapmaktan ve bu projenin bölgemize kazandırdıklarından mutluyuz. Proje buradaki firmalarımızın da kendini geliştirmesi, bu sektörde deneyim kazanması anlamında çok büyük katkı sağladı. Bundan sonra yeni projelerde, örneğin Sinop Nükleer Santrali yapım aşamasında, bu santralde deneyim kazanmış, kendini yetiştirmiş bölge firmalarımızın yer alacağını düşünüyoruz.”
Akkuyu NGS’nin dört ünitesinin de devreye alınmasının ardından bölgedeki tablonun çok daha iyi olacağını ifade eden Kaynar, “İnşaat aşamasında bile çok büyük artılarını gördük. Turizm anlamında da çok yeni tesisler yapmaya başladık. Sadece yaz döneminde turist akını olmuyor, yaz kış doluluk oranımız neredeyse yüzde 100. Boş yatak maalesef bulmak mümkün değil. Hem Akkuyu NGS’nin katkıları hem de konumu sayesinde Silifke’nin artık kabuğuna sığamadığını düşünüyorum. Geçmişte de il merkezliği yapan ilçemizin yeniden il olma zamanının geldiğine inanıyorum” diye konuştu.
Tarıma da bereket geldi
Mersin’in yaş meyve sebze ihracatında Türkiye birincisi olduğunu hatırlatan Kaynar, bölge ihracatının neredeyse 30-40 ili geride bırakan bir potansiyele ulaştığını, Silifke’nin de bu ihracatta çok ciddi bir payı olduğunu söyledi. Kaynar’a göre Akkuyu NGS, bölgedeki çiftçiyi de mutlu etti. “Tarımsal üretim anlamında çok güzel bir ivme yakaladık” diyen Kaynar, şunları söyledi: “Limonumuzla, çileğimizle, muzumuzla ve kayısımızla ihracatta ve iç tüketimde rekor kırıyoruz. Türkiye’deki çilek üretiminin yüzde 40’ını, ihracatının da yüzde 60’ını biz karşılıyoruz. Tescilli Silifke çileğimizi hem Rusya’ya hem de dünyaya ihraç ediyoruz. Silifke özelinde santral sayesinde sebze ve meyvede inanılmaz bir tüketim de oluştu. Projede çalışanların gelişiyle bölgedeki tüketim arttı. Silifke tarımına, çiftçisine büyük katkı sunuyorlar. Tarıma da bereket geldi.”
Daha güvenli ve uygun maliyetli bir enerji
Akkuyu NGS’nin Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılayacağına dikkat çeken Kaynar, santralin ülke ekonomisine katkısını da şöyle anlattı: “Akkuyu NGS ülkemize tek seferde yapılan en büyük yatırım. Bu projenin yerelleştirme potansiyeli yaklaşık 6,5 milyar civarında. Bölge firmalarımız da dahil olmak üzere 400’e yakın firma bu projenin tedarik zincirinde yer alıyor. Bu müthiş bir deneyim. Nükleer güç santralimiz devreye girdiği zaman hem enerji arzının güvenliğini sağlayacağız hem de uygun maliyetle enerjiye sahip olacağız. Artık dünyayla rekabet eder duruma geleceğiz. Nükleer endüstride deneyim kazanmak bize daha yüksek standartlarda ürün üretme veya hizmet sunma fırsatı veriyor çünkü nükleer endüstrinin standartları son derece yüksek. Bu deneyim sayesinde uluslararası pazara girmek için ihtiyaç duyduğumuz rekabet gücünü elde ediyoruz. Ürünlerin kalitesi ve standartlar ne kadar yüksek olursa, ürünümüz küresel pazarda o kadar iyi olur. Tabii biz de Akkuyu NGS’nin devreye girmesiyle daha ucuz enerjiyle, daha ucuz maliyetlerle piyasalarda yerimizi alacağız ve dünya pazarlarında artık söz sahibi olacağız.”